dalak — dàlak m <G lka, N mn lci, G dȃlākā> DEFINICIJA reg. pat. otok slezene; podrast (Tumor lienis) ETIMOLOGIJA tur … Hrvatski jezični portal
dalak — is., ğı, anat. 1) Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış alyuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ 2) hay. b. Omurgalı hayvanlarda lenf bezine benzeyen ve kan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Dalak, Afghanistan — Dalak, Afghanistan … Wikipedia
dalak — arı oğulunun sepette ilk yaptığı boş petek … Beypazari ağzindan sözcükler
dalak otu — is., bit. b. Ballıbabagillerden, Akdeniz çevresinde kuru yerlerde yetiştirilen, yüz kadar türü bulunan, güçlendirici, uyarıcı ve yara sağaltıcı olarak kullanılan otsu veya odunsu bitki, duvar sedefi (Teucrium chamaedrys) … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalak kestirmek — hlk. sıtmadan büyümüş dalağı eski bir yöntemle tedavi ettirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ dalak otu — is., bit. b. 5 10 cm yükseklikte, yere yatık ve çiçekleri soluk sarı renkli bir dalak otu türü (Teucrium montana) … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüylü dalak otu — is., bit. b. 10 40 cm yüksekliğinde, yatık veya dik, gri veya beyaz tüylü, çok yıllık bir dalak otu türü, acı yavşan (Teucrium polium) … Çağatay Osmanlı Sözlük
TIHAL — Dalak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sulak — dalak I, 411bkz: talak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini