Kayirma

Kayirma

Infobox Settlement
official_name = Kayirma
native_name =
pushpin_

mapsize =200px
subdivision_type = Country
subdivision_name = Kyrgyzstan
subdivision_type1 = Province
subdivision_name1 = Jalal-Abad Province
leader_title =
leader_name =
established_title =
established_date =
area_total_km2 =
area_footnotes =
population_as_of =
population_total =
population_density_km2 =
timezone =UTC +5
utc_offset =
timezone_DST =
utc_offset_DST =
latd=41 |latm=51 |lats=0 |latNS=N
longd=72|longm= 49|longs=48 |longEW=E
elevation_m = 830
area_code =
website =

Kayirma is a village in the Jalal-Abad Province of Kyrgyzstan.

External links

* [http://www.fallingrain.com/world/KG/a/K/ Places in Kyrgyzstan] – Fallingrain.com


Wikimedia Foundation. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • kayırma — is. Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gayret — is., Ar. ġayret 1) Çalışma, çaba, çalışma isteği Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu. M. Yesari 2) Koruma, esirgeme, kayırma duygusu Hemşehrilik gayreti. 3) esk. Kutsal sayılan şeylere yabancıların… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölge — is. 1) Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur? H. E. Adıvar 2) Güneş ışınlarından korunacak yer Sakın kesme, gölgesinde yorgun… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • himaye — is., Ar. ḥimāye 1) Koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk, gözetim Henüz ana himayesine ne kadar muhtaç olduğunu görüyorum. Y. Z. Ortaç 2) Kayırma, elinden tutma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller himaye etmek himaye görmek himayesine almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • himmet — is., Ar. himmet 1) Yardım, kayırma Himmetinizle fakir bir ailenin yüzü gülerse tabii siz de sevaba girersiniz. R. H. Karay 2) Çalışma, emek, gayret Bu iş çok himmet ister. 3) esk. Lütuf, iyilik, iyi davranma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iltimas — is., Ar. iltimās 1) Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma Onun için buraya kabul edilişimde bir iltimas seziyordum, buysa beni yerin dibine geçiriyordu. O. Kemal 2) mec. Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iltimasçılık — is., ğı Kayırma işi, kayırıcılık veya kayırmacılık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iltizam — is., esk., Ar. iltizām 1) Kayırma, bir tarafı tutma 2) Gerekli bulma 3) Kesenek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iltizam etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayırıcılık — is., ğı Kayırma işi, iltimasçılık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayırılmak — nsz Kayırma işi yapılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”